Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, sağlık altyapısında dünyada eline su dökecek ülke

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağlık altyapısında dünyada Türkiye’nin eline su dökecek ülke olmadığını bugün herkesin kabul ettiğini belirterek, “Hatta öyle bir seviyeye ulaştık ki artık bizim hastalarımız dışarıya gitmiyor, Avrupa’sından Amerika’sına, dünyanın onlarca farklı ülkesinden insanlar artık şifalarını Türkiye’de arıyor, Türkiye’deki hastanelerde arıyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında Sağlık Bakanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar programında, geçen yıl 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde de sağlık altyapısının gücüne şahitlik ettiklerini söyledi.

Depreme dayanıklı şekilde yeniden inşa ettikleri veya şehirlere sıfırdan kazandırdıkları sağlık tesislerinin depremden sonra adeta elleri, ayakları, her şeyleri haline geldiğini kaydeden Erdoğan, “Özellikle şehir hastanelerimiz hem salgınla hem de deprem felaketiyle mücadelenin sembolü haline geldi. Bugüne kadar toplamda 36 bin 300 yataklı 24 şehir hastanemizi hizmete açtık. ‘İsraf’ denilen, ‘Ne gerek var’ denilerek engellenmeye çalışılan bu modern sağlık üsleri, her iki süreçte de gerçekten kritik roller üstlendiler. Hastanelerimizden hizmet alan hasta yükümüzün dörtte birini şimdiden şehir hastanelerimiz yüklenmiş durumdadır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her büyük şehri bir şehir hastanesiyle buluşturmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Halihazırda 14 şehir hastanemizin inşaatı devam ediyor. Planlama aşamasında da 3 şehir hastanemiz var. İnşallah bunları da peyderpey tamamlayarak hizmete sunacağız.” diye konuştu.

“Ülkemizi en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir ülke konumuna getirdik”

Göreve geldiklerinde diğer altyapılar gibi sağlık sisteminin de aksadığı bir Türkiye olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ekonomik imkanı olmayan doğru düzgün sağlık hizmeti alamıyor, insanlar cenazelerini teslim almak için senet imzalamak zorunda bırakılıyordu. Öyle ki hastaneler, şifa dağıtan bir sağlık yuvası olmaktan ziyade vatandaşın ‘Allah düşürmesin.’ dediği bir eziyet çarkına dönüşmüştü. Sağlık alanında Türkiye’ye ve Türk milletine yakışmayan bu tabloya son verdik. Ülkemizi, dünyanın en kapsayıcı sosyal güvenlik sistemiyle en etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir ülke konumuna getirdik. İnsanımızın sosyal ve ekonomik statüsünden bağımsız olarak en iyi sağlık hizmetini alabilmesi için gereken her türlü adımı attık. Çok farklı hayallerle Avrupa ve Amerika’ya giden kimi vatandaşlarımızın bu ülkelerde özellikle sağlık alanında yaşadıkları düş kırıklığı herkesin malumudur. “

“Öyle bir seviyeye ulaştık ki artık bizim hastalarımız dışarıya gitmiyor”

“Sağlık altyapısında dünyada Türkiye’nin eline su dökecek ülke olmadığını bugün hemen herkes kabul ediyor.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatta öyle bir seviyeye ulaştık ki artık bizim hastalarımız dışarıya gitmiyor, Avrupa’sından Amerika’sına, dünyanın onlarca farklı ülkesinden insanlar artık şifalarını Türkiye’de arıyor, Türkiye’deki hastanelerde arıyor. Kendi vatandaşlarımızla birlikte her yıl yüzbinlerce insan sağlığını sizlere, gurur kaynağımız olan Türk hekimlerine emanet ediyor. Türkiye’nin sağlık turizminden aldığı payın giderek arttığını görüyor, bundan da ülkemiz adına memnuniyet duyuyoruz. Sağlık turizminde geçen seneyi 1,2 milyon başvuruyla kapattık. Bu yılın ilk iki ayında başvuru sayısı ise 225 bini aştı. Şehir hastanelerimize yenilerinin eklenmesiyle inşallah sağlık turizminde çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin sağlık altyapısını güçlendirirken sağlık çalışanlarını da ihmal etmediklerine vurgu yaparak şunları kaydetti:

“Sistemin asli unsurunun doktoru, hemşiresi, bakıcısı, teknisyeniyle sağlık personelleri olduğunu asla unutmadık. Bu anlayışla özlük haklarından çalışma şartlarına kadar her alanda sağlık kadromuza destek verdik, sahip çıktık. Sağlıkta Beyaz Reform adını verdiğimiz bir dizi değişimle fiili hizmet zammı ve mali haklar konusunda iyileştirmeler yaptık. Döner sermayeden kesilen sabit ödemeleri merkezi bütçeye aktardık, ek ödemede iyileştirmelere gittik. Sağlık çalışanlarımızın 3 bin 600 ek göstergeden faydalanmasını sağladık. Tıp ile diş hekimliği son sınıf öğrencilerine asgari ücret düzeyinde ödemeyi başlatarak, emeklerinin karşılığını alabilmelerini sağladık. Mesleki Sorumluluk Kurulu marifetiyle hastaların ve sağlık çalışanlarının haklarını korumayı hedefledik.”

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti, kasten öldürme, silah kaçakçılığı ve işkence suçlarında olduğu gibi katalog suçlar kapsamına aldıklarını anımsatan Erdoğan, “Bütün bunlara rağmen sınırlı da olsa zaman zaman şiddet haberlerine rastlıyoruz. Şifa vermek için görev yapan sağlık çalışanlarımıza saldırılmasına, hakaret edilmesine, şiddet uygulanmasına müsamahamız yoktur ve olamaz. Sizlerin görevlerinizi huzur ve güven içinde yerine getirebilmeniz amacıyla elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftara katılımlarından ötürü sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, ramazan aylarını ve 14 Mart Tıp Bayramlarını tebrik etti.

Notlar

Konuşmaların ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, modern tasarım hat levha, el yapımı kağıt üzerine akrilik ve yağlı boyla ile hazırlanan, Allah’ın isimlerinden “Ya Şafi” yazılı tabloyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye etti.

Programda daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İbni Sina Hizmet Ödülleri” kapsamında, “Cerrahi Tıp Bilimleri” kategorisinde Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a, “Dahili Tıp Bilimleri” kategorisinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Ümit Murat Şahiner’e, “Temel Tıp Bilimleri” kategorisinde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Özcan Erel’e ödüllerini verdi.

“Vefa ve Fedakarlık” kategorisinde ise Nevşehir Devlet Hastanesi’nden Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Yusuf Yılmaztürk, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Cihat Yel ile Hatay Hassa İlçe Sağlık Müdürü Doktor Yasemin Türk de ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden aldı.

(Bitti)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir